MUHTEŞEM TÜRKÇÜ BİR BAŞKONSOLOS
Pr.Dr. Yahya Taşdelen
Ankara
Türkiyeye, devletlerini temsilen çok yabançı elçiler ve başkonsoloslar geldiler ve bir rüzgar gibi, hiç bir iz bırakmadan gittiler. Bunlar arasında, bazıları da ipe-sapa gelmez hatıralar bıraktılar. Siyasi skandallarda yaratanlar oldu. Fakat, Azerbaycandan gelen ilk cumhuriyetin – 1918- Ankara büyük elçisi İ.Abilov M.K.Atatürkün çok büyük samimiyetini ve taktirlerini kazanmış bulunmakta idi.
İşte bunları yad etdikçe-andıkça iftihar etmemek mümkün deyildir. Türkçü olmak, türk şahsiye ve şerefini taşımak ağır bir meziyattır. Azerbaycanın Ankara elçiliyine gelen, elçiler ve konsoloslar, pozitif hiçbir iz bırakmadan kardeşlik siyasi ve sosyal münasebetlerimize gölge dahi düşürdüler ve üstelikte sefirlerle beraber kapılarını kapattılar karanlığa gömüldüler. Ancak, adını çekmeden geçemiyeceğim, bir tarihte Azerbaycanın İstanbul baş konsolosluğuna, son derece isabetle atanan Sayın Abbas Abdullah, hem ülkemiz Azerbaycana kararan yüzünü, şerefle, saygıle ve haysiyetle ak etmenin yüksek başarısını gösterek, son derecede komplike olan sağdakı ve soldaki medya mensuplarını, kahraman bir türkçü olaraq, sihirlemenin formüllerini bulabilmişti. Yalnız İstanbulda deyil, Türkiyenin her tarafındaki matbuatın israrla aranan deyerli bir diplomat olmuştu.. Geçen gün, Azerbaycan kökenli olan Borçalılı olan, iki yüksek dereceli emekli iki kişinin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Sayın Abbas Abdullahı anlatırken dinledim ve göysüm kabardı. Onun nasıl ciddi ve samimi türkoğlu Türk olduğunu anlatıp duruyorlardı. Bende o arkadaşlara yanaştım, bu öye öye anlattığınız bu şahsiyet benim iyi dostum ve arkadaşım dedidiyimde, benden sayın Abbas Abdullahın sağlığını ve yaşayıp yaşamadığınıda sordular. Allah uzun ömürler versin, emekli olarak yaşamaya çalışıyor ve böylesine yüksek deyerdeki bir türkçü diplomat, 300 manat yani 400 türk lirası karşılığı bir maaş ile şahsiyetini korumaya gayret ediyor dedim ve o arkadaşlarda hayretler içerisinde kaldılar vede ızdırap duydular. Bugün, sayın Abbas Abdullah , türk halkı ve türk medyasında o kadar sert iz bırakmışki, onu silmek isteseniz bile başarmak mümkün olamayacaktır. Maalesef, söylemek istiyorum, şimdikiler, ya dolar toplamak peşindedirler yada zamparalık-çapkınlık peşindedirler. Bence hariçte özellikle Türkiyedeki hertürlü konferanslara veya seminerlere mutlak surette Abbas Abdulahı delege olarak göndermek, ülkemizin yüksek menfeati gereyidir. Aksi taktirde, türklüyün nefretini kazanmış antipatik bir kadını devamlı göndermek
Hiç bir anlam taşımamaktadır ve negatif bir lobi faaliyetidir.
SON SÖZ: Allah harici işler nazırlığına akıl-fikir ihsan eylesin…
