BÖYLE MUHALEFETLE IKTIDAR OLUNAMAZ…

Prof.Dr.Yahya Taşdelen

ANKARA

Bu muhalefet denilen, beyinsel fonksiyon, yalnız sonasırların deyil, tarih öncesi dahi var idi ve hepsinin temelinde toplumun hak, hukuk, adalet ve müsavat, yani eşitlik anlayışı bulunmaktadır. Sokratın meşhur savunması insanlığa muhalefet etmenin  örneyini vermektedir. Yani muhalefet etmek, insanlığın yaratılışından itibaren onun mizacında bulunmaktadır. Muhalefet bu ünde aynı hızıle, bütün yaşamımızda ve hayatımızın her noktasında varlığını sürdürmekte olduğu açıkça ortadadır. Muhalefetin olmadığı toplumlar paralizi olmuş yani felç olmuşlardır. Muhalefet toplumun mutluluğu, saadeti ve insan gibi yaşaması için var ise, o zaman makbuldür ve de onun için mücadele verilmelidir. 

Gerikalmış ülkelerde olduğu gibi  şantaj, sabotaj ve provakasyon yapmak ve hayatı terörize etmek için kabul görmemektedir. Bu tarihi gelişimi ifade ettikten sonra, bizdeki siyasi muhalefete gelince, önde gelen iki muhalefet partiyası, maskeli bir savaşı öteden beri vermektedirler. Bir-birlerine karşı saygılı idiler ama, canavarlaşan ve tahrip eden dişlerini göstermiyorlardı. Bu sahte sempatinin temelinde POST kavgası yatmaktadır ve öylede devam etmektedir. Bu hayali post kavgası, gizli bir ironik tiyatronun sahnelenmesidir. Bu enteresan tiyaronun baş aktörleride, sayın İsa Gamber beyle, sayın Ali Kerimlidir. Etraflarındakı figüranlarile mücadeleyi artık ortaya koymuşlardır. Bu tiyatronun tamaşacıları da, mevcut siyasi iktidardırve üstelik, bu kıran kırana sahte savaşı avuçları patlayıncaya kadar alkışlamakta ve körüklemektedirler. Bizim muhteşem siyasi muhalefet liderlerimizde operasyon için, aldıkları yüksek miktarda narkozun etkisinden uyanamayacak derecede gaflet içerinde bulunmaktadırlar.

Ulu önder M.E.Resulzade, millet için, devlet için, türk islam alemi için, istiklal, hürriyyet için hayatı pahasına savaş vermeyi insanlık ve milli namus görevi olarak, ömrünü yurt içinde ve yaban ellerde feda etmişti. Ebulfez Elçibey, haysiyetli milli bir duygu ve inatçı bir heyecanla, türklük aşkına bütov Azerbaycan için, hayatının son damlasına kadar bir milli savaşçı olak en büyük gayrati göstermişti. Bunları bu günkü siyasi muhalefet ile mukayese edince ızdırap duymamak mümkün deyildir.

SON SÖZ. Ya sayın prof Cemil Hesenli beyin ve Milli Şuranın elim, üzüntü verici halleri ve de ortada sahipsiz kalmaları ayrıca bir dramatik tiyatronun sahnelenmesidir.