HAZİN BİR AŞK MACERASI

Prof.Dr.Yahya Taşdelen

ANKARA

Bu macera, siyasette olan yalançı maceraya benzemiyor. Hele sosyal medyadakı sevgi tiyatrosuna, hiç ama hiç benzemiyor. İktidarın yandaş matbuatında gibi pırezidentin emriyle gece-gündüz yatıp-kalkan, hayalçı yazarların şarşakçılığında benzemiyor. Bu ızdırap veren aşk macerası, gerçeyin tam kendisidir. nerdende gelip beni buluyorlar anlamıyorum.ama,bu defa aşk şurubunu içen maceracıyı bir kitaphanenin sekretaryasından tanıyorum.

İki gözü iki çeşme ağlayıp duruyordu ki, “hocam, bu azeri kadınları maral gibi kadınlardır. Ama, bir şartla, keş ki, yalancı, aldatıcı profesyonel sahne sanayçısı gibi insanı nasıl uyutacaklarını ve narkoza sokacaklarını çok iyi bilmeseydiler”. Diyorum, dostum sen şimdi sözünün “Memmed Elisi”ni söyle, ne oldu başına bir felaketmi geldi. Diyor ki, “ondan da beteri oldu. Bir-birimizi “Asli ile Kerem” gibi, hatta “Romeo Jülyet”in aşkı gibi, “Mecnunun Leylası”nı arar gibi severdik. Bütün hayatım, maddi ve manevi olarak ona bağlamıştım. Zaten o güzel azeri kadını manevi hayatımı teslim almıştı. Telefonla güzel anlaşıyor, facebook da sevdamızı kimselere bildirmeden trajik bir durumda devam ettiriyorduk. Bana bir de SKYP-ı kullanmayı öyretti. Bu kanalda da “Adem ile Havvayı” oynuyorduk. Artık o güzel azeri kadını, aşk zaferine doğru başarile gidiyordu. Beni esir almıştı. Zaman -zaman Ankaraya geleceyine söz veriyor ve benden uçak bileti parası – dollar olarak isterdi. İki defa uçak bileti parası gönderdim, burada evlilik hazılığına başlamıştım ki, ani bir haberle babasının vefat etdiyini ve gelemiyeceyini haber verdi. Günlerce bekledim, sevgilim olan güzel azeri kadınından daha bir haber alamadım. Günler, aylar geçti, uykudan uyanmış ve narkozdan çıkmış bir hasta gibiyim. Kendime inanamıyordum. Sonralar bir rüyamı gördüm diye, psikoloğa gittim durumumu anlattım. Doktor hanım gülerek ve kah-kaha atarak, bana aldandığımı güzelce bir anlattı ve ben zavallıya bir de kahve içirdi sakinleştirici dermanlar verdi. Şimdi, avuç-avuç dermanları içip zavallı halime yanıyorum. Ah anam, vah anam neden akılsız kafama sahip olamadım, gitti paralarım, gitti şahsiyatım. Anladım ki, türkün en akılsızı benmişim”.