Bakü Diktatörlüğü!

Hakkın ve adaletin nökeriyem. Bu köşeden Şeytan taşlamaya devam edeceğim. Balık bilmezse Hâlik bilir…

Evvel emirde: Bakü Diktatörlüğü başlığına kızacak olanlar varsa, bir zahmet New York Times’ın Kaddafi-Aliyev benzetmesine bakıversinler. Ondan da ziyade, daha önce yazdığım makalelerin altına gelen yorumlara baksınlar lütfen!

“Sen şimdi kendi ülkeni bıraktın da; bütün derdin Azerbaycan mı oldu?” diye soranlara: Evet, Azerbaycan da benim ülkemdir. Sevinçleri sevincim, acıları acım, kederleri kederimdir. Ki ben, Kars’ta doğmuş büyümüş bir Azerbaycan Türk evlâdıyım. Burası benim için ne kadar aziz ise, orası da o kadar azizdir…

Ayrıca, hangi sebeple ve nerede olursa olsun; haksızlığa karşı susup dilsiz şeytan olamam ben…

Netice itibariyle; Hüseynî dâvânın bir ednâ neferiyim. O yüce dâvânın neferi olmak bile liyâkat ister; lâyık olmaya çalışıyorum, daha ne olsun!

***

Şimdi gelelim meselenin özüne…

Bir önceki yazımda bahsettiğim Xural gazetesinin genel yayın yönetmeni Evez Zeynallı’yı, 28 Ekim günü, akşama doğru saat 4’te sokak ortasında yakalayıp içeri aldılar ve gece saat 10’da da 3 ay hapse mahkûm ederek, cezaevine yolladılar…

Gördünüz mü adalet(!) ne kadar hızlı işliyor Azerbaycan’da…

Beria’nın KGB’si ölmemişmiş meğer, Azerbaycan’da elân yaşıyormuş. Şükretmek lâzım ki, en azından Beria döneminin KGB’si gibi insanları bir gecede ebediyen yok etmiyorlar, gece yarısı da olsa cezaevine gönderiyorlar en azından.

Bir insan sanık olabilir, en basit hukuk kurallarının işlediği en vasat bir ülkede; o insan için evrensel hukuk kurallarının asgarisi uygulanır en azından. Savcı bir tutuklama kararı verir, bir iddianame yazar; sonra sanığın avukatı bir savunma hazırlar ve hâkim önüne çıkarılır o sanık. Tutuklama kararı verilir ise, avukatı bu karara itiraz hakkına sahip olur. Böylece hukukî prosedür de işlemiş olur, o prosedür sürecinde de sanığa eğer haketmişse gereken ceza verilir veya beraat eder…

Bunlar, bütün bu süreci 6 saat içinde halletmişler ve şak diye cezayı kesmişler! Bravo yani!

Fuzûlî merhum, 500 yıl önceden bunları tarif etmiş:

“Müşkil o dur ki bir ola; sahib-i hükm, sahib-i dava…”

***

Uzaktan can-ı gönülden bağlandığınız, sevincine coşkuyla katıldığınız, acısına kederine yandığınız kardeş ülkenin biraz içine doğru girdiğinizde; en basit deyimle sükût-u hayâl sizi bekliyor. Ya üzüntüden kahrolacaksınız, ya da benim gibi kaleme sarılıp dertlerine tercüman olmaya çalışacaksınız…

Tavsiye ederim…

Eğer entrikalar ile ilgili bir tez yazacaksanız; dünya tarihinden onlarca cilt kitap okuyup incelemenize gerek yok! Gidin Bakü’de bir ay canlı müşahadede bulunun; dört tane doktora tezi yazarsınız…

***

Karabağ elden gitmiş; yetmemiş üstüne de fazladan yedi rayon daha ele geçirmiş düşman…

Hankendi, Şuşa, Laçın, Kelbecer, Cebrayıl, Fuzûli, Kubatlı, Hocalı, Zengilan, Ağdam, Hocavend düşman elinde yaklaşık 20 yıldır esir ama bunların umurunda değil…

Bunlar, oturdukları Bakü’de entrikalarla, yalan dolanla, talanla iktidarlarını ilelebed sürdürme sevdasındalar…

Devletin ve yoksul halkın malını talayıp yüz yıl sonra dünyaya gelecek nesillerinin ikbalini kurma peşindeler bunlar…

Kendileri yiyip bitirdikleri ülke kaynaklarını güya koruyacaklarmış gibi bir de “Korrupsiyaya qarşı mübarize idaresi” kurmuşlar. Bizim Türkçemizle “Yolsuzlukla mücadale idaresi”…

Ziya Paşa merhumun meşhur beyti geliyor insanın aklına:

“Milyonla çalan mesned-i izzete serefraz / Birkaç kuruşu mürtekibin cây’ı kürektir.”

Kurdukları yolsuzlukla mücadale idaresi bunların emrinde çalışıyor nasıl olsa; kendi çaldıkları milyon dolarlara dokunmaya güçleri yetmez! Ancak fakir fukaranın irtikap ettiği birkaç kopeykin peşine düşer, onları turmelere tıkarlar. Bu arada kendi ceplerini doldurmayı da ihmal etmezler tabiî… Tevfik Fikret merhumun “Han-ı Yağma”sı da bunlar için cuk oturur!

Bir beytini Azerbaycan Türkçesi’ne tebdil edersek:

“Yeyin, için, zukkumlanın, bu süfrede iştiha sizin / Doyuncaya, axsırıp tıxsırıncaya, cırılıncaya qeder yeyin…”

***

Esir topraklar suâl olundukda ise atasından yâdigâr bir sözle cevap veriyor İlham Aliyev: “Karabağ meselesi sülh yoluyla öz hellini tapacak!” 20 yıldır halk bu veya buna benzer sözlerle uyutuluyor…

Bir de 20 yıldır bir arpa boyu yol alınamayan Minsk Grubu’nun peşine takılıp giderek halkı kandırıyorlar. Güya oradan sulh yoluyla bir netice elde edecekler de; onun için sabırlı davranıyorlarmış!..

Aslında, İlham Aliyev ile Taşnakçı Serj Sarkisyan Ermeni dilinde sohbet etmek için bir araya geliyorlarmış da bizim haberimiz yokmuş!

Hiç düşündünüz mü Allah âşkınıza; ne konuşuyorlar bunlar orada bunca yıldır?

“Axper, hele bir Ermeni konyağı doldur görek, qarşılıxlı bir sto gram vurax! Vot, bu da bizden size Azerbaycan vinosu!” Böyle mi acep?

***

Gelelim bir başka meseleye…

Biz ve dünya, Azerbaycan’ı İlham Aliyev’in yönettiğini sanıyoruz. Meğer Ramiz Mehdiyev diye biri yönetiyormuş!

Resmi sıfatı: Azerbaycan Respublikası Prezidenti Administrasiyasının Rehberi. Bizim Türkiye Cumhuriyeti’nde böyle bir makam yok ki ben de size tercüme edebileyim. Ancak “cumhurbaşkalığı genel sekreterliği” diye düşünülebilir ama o makam da yazı-çizi işiyle uğraşır. Oysa Azerbaycan’da Millî Meclis’in üstünde bir Millî diktatör, onun altında da gayrı-millî diktatör olarak bu zat oturuyor…

Bu zat, 73 yaşında bir Komünizm dönemi artığı; kafa ve mentalite yapısı da; Komünist Partisinin entrika yapısının birebir aynısı… Siz anladınız ne demek istediğimi…

Kiminle konuştuysam “ülkeyi Ramiz Mehdiyev yönetiyor” dediler. “İlham Aliyev, Mehdiyev’in kuklası durumundadır. Parmaklarında istediği gibi oynatıyor onu!”…

Ayrıca “İlham Aliyev istese de onu görevden alamaz! “ diyorlar. E, alamaz tabiî, yolsuzluğun içine beraber batmışlarsa, elbette ki almaya gücü yetmez. Şöyle bir düşününüz: Görevden alınmış veya bir bahane uydurularak hapse atılmış bir Ramiz Mehdiyev’in ağzından ifşa edilecek ortak yolsuzlukları sonra kim kapatabilir?

***

İşte bu kafa, küçük bir gazetenin muhalefetine bir ay bile tahammül edemedi.

Azerbaycan’da yapılan yolsuzluklar bütün dünyada ibretle konuşuluyorken; bunlar, devekuşu misali başlarına kuma gömüp kendilerini kandıracaklarını sanıyorlar ki, tam da Evez Zeynallı’yı hapse attıkları günün ertesinde New York Times’da çıkan bir makalede İlham Aliyev ile Muammer Kaddafi aynı kefeye konuldu ve iki diktatör birbirine benzetilerek özdeş hâle getirildi…

Zamanlama itibariyle bakarsanız: Aliyevler ile Kaddafi’yi özdeş hâle getiren New York Times, adeta Evez Zeynallı’ya “Tiranlığın resmini çizebilir misin Evez?” diye selâmla birlikte bir de suâl göndermiş oldu…

Yerine, tanımadıkları ama Evez’i yıldırım hızıyla altı saatte üç ay hapse mahkûm ettiren Ramiz Mehdiyev cevap versin: “Beli, men dünyanı avucumun içine iki dikine iki de enine cızıxnan cızıram…”

Siz, ister ironi deyin, ister hakikatin ta kendisi; vaziyet budur…

Ha, bir de…

Sakın ola ki o makaleyi Ermeni diasporası yazdırdı deyip halkı kandırmaya kalkmayın. Kendi halkına aslan kesilip her arzusunu boğan, ancak düşman karşısında kuzu postuna bürünen bir hakimiyetin, Azerbaycan idaresinden gitmesini en son Ermeniler isterler. Düşmandırlar ama aptal değiller!

***

Aslında, şu gerçeği göremiyor bunlar:

Hapsettikleri Evez değil; kendi vicdanlarıdır, kendi haysiyetleridir.

Yoksa ne var bunda; hayatta her insanın başına gelebilecek bir durumdur deyip geçebilirsiniz. Netice itibariyle Evez, 3 ay yatıp çıkacak… Ama bunların vicdanları, şerefleri, haysiyetleri halk ve Hakk nezdinde müebbet hapse mahkûm edilmiştir.

Meselenin manevî boyutu budur ve vebalı da Hakk katında çok ağırdır… (Bu son sözüm inananlar içindir. İnanmayanlar ko gitsin rahvan…)

***

Ayrıca…

Başta bu talancılar olmak üzere kerkes bilsin ki;

Evez’in 3 aylık hapsi süresince yazamadıklarını zaman zaman buradan ben yazacağım… Üstelik yazılanlar, Xural’ın okurları da dâhil olmak üzere; çok daha fazla okuyucuya ulaşmış olacak. Günde ortalama 80 bin insan (tekil) ziyaret ediyor bu siteyi…

Peki, bu durumda siz ne yapacaksınız Ramiz Müellim?

Prokururunuza emir vererek beni de mi iki gizli polisle sokak ortasında derdest ettireceksiniz?

HaberX’in merkezine baskın düzenlettirip, Xural’a yaptığınız gibi yayın ekipmanlarını mı haczedeceksiniz? Bunu yapacak gücünüz yok ki burada, nasıl yapacaksınız? Vallah menim üçün çox marağlıdır!

Daha da önemlisi: Bana iftira atması için Güler Ahmetova gibi bir müfteriyi nereden bulacaksınız burada?

Hem bulsanız ne yazar?

Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bakü diktatörlüğü değil ki!

Burda savcılar, yani prokururlar diktatörlerin emriyle sokak ortasından adam yakalamazlar ki!

Burada şahitsiz, ispatsız suçlamalarla veya emirle atılan iftiralarla bir adam, altı saat içinde hem derdest edilip, hem de yargılamaya bile gerek görmeden diktatörlerin keyfine göre 3 aya hapsedilmez, edilemez ki!

Çünkü…

Bizde, biz beğenmesek de; sizden yüz kat daha iyi işleyen bir demokrasimiz var.

Bizde, bazen biz beğenmeyip kızsak da; sizden bin kat daha iyi işleyen bir hukuk sistemimiz, adalet mekanizmamız var.

Bizde, hâkimiyetten azade, kanunlar ve mevcut hukuk anlayışı içerisinde kendi vicdanî kanaatiyle karar veren hâkimlerimiz var çok şükür…

Bakü’de yaptığınız gibi, ülkemizdeki yüzden fazla televizyon kanalına “bu haberi yayımlamayın” diye emir de veremezsiniz!

Yani sizin anlayacağınız, Türkiye’de Azerbaycan’da olduğu gibi at oynattırmazlar size…

***

Azerbaycan’dan ve Moskova’dan bazı dostlarım, uyarı niteliğinde: “Bunlar, her türlü pisliği yapmaktan çekinmezler. Dikkatli ol, sonra sana da herhangi bir şekilde bir pislik yapmaya teşebbüs ederler” diyorlar.

Benim hiç mi hiç korkum yok! Bir defa benim devletim, benim demokratik ve hukukî haklarımı korumaya kadirdir ve koruyacağından da zerrece şüphem yoktur.

Başka bazı dostlar da: “Artık seni Azerbaycan’a sokmazlar” diyor. Bunlar başta oturdukları sürece benim de hiç gidesim yok zaten. İstedikleri kadar sokmasınlar…

***

Son olarak…

Dünya artık, diktatörler için eskisi kadar tekin bir dünya değil. Hiçbir diktatörün ve onun etrafındaki yalaka ve yardakçıların gelecekleri güvende değil artık!..

Meselâ diyorum ki, Bakü küçelerinde de şöyle bir kıvılcım çaksa…

Birkaç gün içinde şimşek misali ortalığı aydınlatıp heybetli gürültüler çıkaran yıldırımlara dönüşse… Hani Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da, Suriye’de, Yemen’de, Bahreyn’de olduğu gibi…

Müsaade olur mu şöyle bir suâl soruşsak:

Böyle bir faktın meydana gelmesi hâlinde; siz ne yapmayı planladınız Ramiz Müellim?

“Uje menim 73 yaşım var. Heyatda her hazzı yaşamışam; bundan sonra yaşamasam da olar eşi! Eğer düşünüp bir plan yapacaksa; onu da İlham yapsın!” mı dersiniz?

Yoksa “Muhterisin tekiyem. İhtirasla yanıp tutuşan egomu henüz tatmin edebilmiş değilem. Herbi guvveleri halkın üstüne salaram” mı dersiniz?

Ya da alelacele ülkeden tüyer misiniz?

Çünkü bu gibi durumlarda; herkesten önce diktatörün en yakınındakiler tabanı yağlarlar da, o bakımdan sordum yani…

Yoksa, İsviçre bankalarına veya Rusya’daki Siber Bank’a bir neçe milyon dolar yatmış mı uje?

Gelin konkret danışax:

Eğer galmagal çıxarsa; Bakü aeroportunda bir tayyare uje gotov gözleyir mi?

Gözlemeyenlerin cesedini bir kasap dükkânın soğukluğunda 3-5 gün gözledirler de, onu bir hatırlatayım dedim…

Əlaqəli məqalələr

3 şərh

  1. Helal olsun soydasim Allah sizi her zaman var elesin saglam zekaniza ve elinize saglik yazinizi cok sevdim.Kaldi ki o size yazan ki oz olkeni kurtardin Azerbaycanmi sene kaldi o halkin ne okuyucusu ne de aydin insanidi ramizin koyunlarindan biridir.Hic bir zama temiz Azeri Turku o sozu soylemez sayki deger Yurttasim.

  2. SLAMUN ALEYKUM COK DEGERLI AZERBAYCAN DEVLET ADAMLARI SIZDEN BANA KOMEKLIK GOSTERMENIZI RICA EDIYORUM ALLAH RIZASI ICIN BEN MARINA PLAZA OTELDE KAYNAKCI OLARAK ISLERKEN 21/9/2012TARIHINDE 5METRE YUKSEKLIKTEN TORK VURMASI YLABETONA YIKILDIM NORM ELEKTROMEKANIK TE ISLIYORDUM HB GUVEN KLINIKASINA GOTURDULER ORDA 7GUN BOYUNCA YATTIM 28/9/2012 HASTANE DURUMUN IYI DIYEREK CIKISIMI VERDI 5GUN ISTIRAT SNRA KNTROL DEDI AMA SIDDETLI AGRILARIM VARDI SIRKETE SYLEDIM BENIMLE MERAKLANMADILAR BEN ARKADASIMLA BERABER DAXILI ISLERNAZIRLIYI A.N.HEYDEROV ADINA RESPUBLIKA HOSBITALINE GITTIM ORDA M.R.T YANI EMAR CEKINDIM VE DOKTOR ALI ALIYEV NETICE OLARAK TH1 ;TH11;TH12VE L1 FEGERE CISIMLERININ KOMPRESSION SINIGI BUZDUM SUMUYUNUN SINIGI VE
    L4VEL5 FEGEREARASI DISKIN ANULYAR GABARMASI OLDUGUNU RAPORDA BELIRTTI VE SIRKETIM DEN YETKILI SAHSI CAGIRDIM DOKTOR ONADA BILGI VERDI ODA PATRONUMUZA BILGI VERDI NETICE OLARAK ISTEN KOVULDUM PATRON YETKILI SAHSA DERHAL EVI TEK ETSIN TALIMATI VERMIS BEN DUSTUGUMDE GUVEN KLINIKE POLIS YADA BIR BASKASI CAGIRILMADI YANI KIMSE IZAHAT ALMADI BIRDE BIZ ISE GIRERKEN SIRKETLE MUGAVELE IMZALADIK VE PASAPORTUM ONLARDA SIMDI NE PASOPORTUMU ALABILIYORUM NE ICERDE OLAN 9/AYIN MAASINI NEDE TEDAVI BEN POLISE GITTIM AMA DERDIMI ANLATAMIYORUM MAGDURUM ALLAHINI SEVEN BUYUKLERIM YARDIM ETSIN .. 0513173568 AZERBAYCAN SESIMI DUY VE KOMEK GOSTER BENIM 6 YASINDA BALAM VAR BENI BOYLE CARESIZ KOYMA ………….

    .

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button