BİZLER FAHİŞE DEYİLİZ…DEDİLER

Prof.Dr.Yahya Taşdelen

Ankara

Ben azerbaycan kökenli bir türk vatandaşı olarak bunları yazarken içim kan ağlıyor. Ve yine bunları yazarken ilahi adaletsizliklerden de söz etmeye çalışmaktayım.

Bu facebook denilen sosyal medya bir alemdir. Orada ne ararsanız bulursunuz. Kendilerini teşhir edenlerimi, orada dilenen ve yardım bekliyenlerimi, orada akılsızca siyaset yapanlarımı, orada sahte aşk ve sevdayımı, orada koca arıyanlarımı, orada birbirlerini aldatanlarımı, orada derdine derman arıyanlarımı v.s-v.s…
İnsan bunları okudukça, eski çağların kölelik ticareti yapan zalim derebeylikleri akıla getirmektedir. Dillere destan eski romadaki kadın ticareti, sanki bugün canlanmıştır. Arap şeyhliklerin 8-10 kadınlı ve cariyeli hayatı özlenir olmuştur.
Osmanlı saraylarındaki padişah gözdeleri ve cariyeleri insan gözünün önünden bir filim gibi geçmektedir unutmamak gerekirki, işsiz, güçsüz, boşta kalan ve evlenemiyen, ailelerin güzel kadınları, seksüel hayatlarını cazip hale getirerek, her an kendilerini satılığa çıkarmaktadırlar. Bu olayların hepsinin tabanında iktisadi sefalet ve adaletsiz gelir dağılımı vardır.
Bir tarafta bir eli yağda balda olan hırsız ve rüşvet yaşamının adaletsiz sömürüsü, örnek hayat rezaletidir. İşte böyle vahşi kapitalist düzende, bu şekilde adaletsizlikler, kadın pazarlarının kurulmasına yardımcı olmaktadır.
Dün facebook’ta okudum ve güldüm. Orada iftiharla yazıyorlar ve diyorlarki, azerbaycanda, bir insana 13 kadın isabet etmektedir.
İnanıyorumki, bu ilanı gören araplar ve sahte bekarlar, derhal harekete geçip, kadın sektörlerini aktif duruma geçirmişlerdir. Bu kadın ticareti ve sömürüsü yapan mafya kuruluşları, seks ilahesi kadın materyalı bulmakta zorluk çekmiyeceklerdir. Çünkü, müracaat edin ve aldatılan o kadar çok, evli veya bekar kadın varki, bunlara cevap vermekte hiçte zorluk çekmemektedirler.

Kimler müracaat ediyor biliyormusunuz, hepside yüksek tahsil görmüş mühendis, doktor, hemşire, teknisyen ve hasta bakıcı gibi zavallılardır. Bu zavallı kadınlarla konuştuğumuzda, kendilerini haklı olarak, savunmaktadırlar. Ve diyorlarki, bizlerde allahın yarattığı en güzel mahluklarız. Bizlerde İstanbuldaki, Londondaki, Paristeki modern kadınlar gibi yaşamak istiyoruz. Bizlerde kadınlığımızın saltanatını demokrasi içinde kıymetlendirmek istiyoruz. Bizler onlardan daha çok güzel ve seksüalist kimseleriz.

AMA BİLİNMELİ DİRKİ, BİZLER FAHİŞE DEYİLİZ. HEPİMİZ ZENGİN ÜLKELERİN FAKİR VATANDAŞLARIYIZ. Devletin ve allahın adaletinden kadınlık güzelliyimizin tabii haklarını istiyoruz.
Kadın ticareti sektörü olan mafyanın kucağına düşmemeyi kendilerine açıkça anlatmaya çalışmaktayım.
Ümumiyetle Moldova, Belarusya, Ukrayna, Gürcüstan ve birazda azerbaycanlı bayanlar, rahatlıkla aldatıla biliyorlar.
Bu mağdur olanlar yana yakla diyorlarki, AH FAKİRLİYİN GÖZÜ KÖR OLSUN. BİZDE NE ŞEREF VE NEDE ŞAHSİYET BIRAKTI.