Harici İşler Nazırlığı yatakhanemi?!
Prof.Dr.Yahya Taşdelen
Ankara
Sefirlikler – tiksindirici ve KGB gibi korkutucu teşkilatlar olmuşlardır…
Dünya kurulalı, toplumların ve özellikle devletlerin santral sistemi, harici siyasettir. Harici siyasette başarı, devletin en büyük vurucu materyali olan silahı ile, harici siyasetin zafere ulaştırılmasıdır… Dünya devletlerile her türlü ilişkiler de devlet nümayendesi olan sefirlerle yapılır. İşte ABD, ALMANYA, FRANSA ve bütün dünya devletleri başarıdan-başarıya ulaşmakla hegemonya kurmuşlardır. İşte Türkiye, dış politikada bu yüzden büyük sıkıntılar içerisindedir. Dünyada yalnız kalmış vaziyettedir.
Bu kadar girişten sonra, şunu söylemek istiyorum. Bizim zavallı Azerbaycanın içinde bir takım insan hak ve hüriyetlerile ve demokrasi ile ilgili sıkıntılar olmasına rağmen, harici siyaseti tam anlamile bir çıkmazda ve sıfırlanmış durumdadır… Varlığı ile yokluğu belli deyildir… Hele devleti temsil eden resmi nümayendeler – sefirler – tiksindirici ve KGB gibi korkutucu teşkilatlar olmuşlardır. Etrafları geniş duvarlarla sarılı, karanlık mahsenler gibi olmuşlardır… İçeride oturan sefir ve çalışanları zaptiye kuvveti gibi, oraya kimseyi yaklaştırmadıkları gibi, olmaya ki, kendi ülkesinden bir vatandaş, mecbur bir iş için müracaat etmek istese, derhal polisler tarafından kapı dışarı edilmektedirler… Sefaretin görevi bumudur, boşu boşuna kalın duvarlar arkasında otur, devleti soy ve soğana çevir, dolar bankası haline gel, prezidenti de, parlamentoyu da, kendi halkını da aldat ve onun çörek parası ile maaş al ve sonra da vazifeni namusunla yapma… Dünyada Azerbaycanın harici siyaseti kadar vazifesi meçhul ve absürd bir siyasi tiyatro sahnelenmemektedir…
Olurmu böyle gülünç politika?.. Ondan sonra da “biz devletimizi temsil ediyoruz” sahte slogan ile etrafa poz kes. Olmaz böyle temsilcilik. Olmaz böyle komedya, gülünç harici siyaset… Bu hariciye nazırlığı yatakhaneli okulmudur, meyhanenin yatakhanesmi-nedir bu acaiplik? Nedir bu siyasal tiyatro? Gerçekten Azerbaycanda bir harici işler nazırlığı varmıdır, yoksa orada bir mezarlık var da, halkımızın haberi yoktur?!
