İqdırlı baş redaktor yazdı: “Azərbaycan niyə dostlarını itirir, niyə ermənipərəstlər iş başında?”

Cabbar Şıktaş

“Yaşıl İqdır” qəzetinin baş redaktoru, Türkiyə

 

Kimisi menfaat için sever gözükür, kimisi de içten gelen duygularla karşılık beklemeden sever.

Geçenlerde tesadüfen bir video izledim. Iğdır Belediyesi Zabıta Müdürü Erdal Bagane, şehir merkezinde bulunan Haydar Aliyev parkında ki Haydar Aliyev büstünü boyarken konuşma yapıyor ve şöyle diyordu. “1991 yıllarında Hasret Köprüsü henüz yapılmaya başlamamış ve demirden bir servis köprüsü yapılmıştı. O yıllarda ben yine Zabıta Müdürüydüm. 20 araçlık bir yardım konvoyu hazırlanmış ve ben de konvoyun başında Nahcivan’a gitmiştim. Merhum Haydar Aliyev beni konuk evinde ağırladı ve Azerbaycan TV’de 45 dakika canlı yayın yaptılar. Ben merhum Cumhurbaşkanımız Aliyev’in dizinin dibinde oturmuş sohbet ediyordum. Bana Erdal balam diye hitap ederdi. Bu ve benzeri birçok hadise olmasına rağmen bunu reklam edip, kendimi ön plana çıkarma hevesinde hiç olmadım. Çünkü ben bunları tamamıyla içten, samimi duygularla yaptım ve bu gün olsa yine aynı duygular ile yaparım. Ama gönüldür bu insan bir hatırlanmak ister elbet “ diyordu.

Bu video üzerine Erdal beyin kendisini aradım. Uzunca bir telefon sohbetimiz oldu. Sanırım biraz içerlemişti. Şüphesiz ki kimse ona git Haydar Aliyev büstünü boya dememişti. Ama o Mermuh Aliyev’le olan muhabbetine istinaden, boyası solmuş olan büstü boyama ihtiyacı hissetmişti.  Telefon sohbetimiz uzun ve içerikliydi.

Şöyle devam etti Sayın Bagane: “Cabbar bey benim Azerbaycan’dan bir beklentim hiç olmadı. Biliyorum sizde Nahcivan ve Azerbaycan konusunda çok emek vermiş, başta Mermuh Aliyev olmak üzere Nahcivan’ın en üst düzeyleri ile yakın münasebet kurmuş biriydiniz. Şimdi ki Cumhurbaşkanı Sayın Vasıf Talıbov ile çok iyi görüştüğünüzü biliyor, görüyordum. Hatta savaş cephesine giren tek gazeteciydiniz.  Tabi biz bunları yaparken bir karşılık bekleyerek yapmadık, sadece bir selam yeterli olurdu. Ama üzülerek ifade edeyim ki o bile olmadı. Benim de sitemim bunadır. Bizler orada varlık mücadelesi verirken, Azerbaycan’ın, Nahcivan’ın yolunu bilmeyenler, şimdi orada el üstünde tutulan işadamı olmuşlardır. Daha da ileri gidecek olursam, Azerbaycan Ermenistan savaşı yaşandığı 1991’li yıllarda Ermeni’den yana olanlar, şimdi Azerbaycan’da söz sahibi pozisyonunda, iş adamı pozisyonundadırlar. Merhum Aliyev’in ömrü vefa etseydi, bu gidişata elbette ki izin vermezdi. Bu gün yaşıyor olsaydı Iğdır’ı ve bizleri asla unutmazdı. Azerbaycan ve Nahcivan 1990’lı yılları geride bıraktılar. Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Azerbaycan’ı inanılmaz bir değişime uğrattı. Azerbaycan bir Avrupa ülkesi ayarına gelmiş durumdadır. Ancak tüm bu güzellikler yaşanırken, sesi çıkmayanların da hatırlanması gerekmekteydi. Hakeza Nahcivan’da aynı paralelde gelişip güzelleşti. Ama bizlerden uzaklaştı. Yine söylüyorum, hiçbir beklentimiz olmamasına rağmen, bir kuru selamın esirgenmesi, takdir edersiniz ki yüreğimizi yaralamaktadır.” Diye devam etti.

Zabıta Müdürü Erdal Bagane kendine münhasır yapısı ile toplumda hep takdir edilen, saygı duyulan bir bürokratımızdır.  Kibri yoktur. Makamına giden, sorununu dile getiren herkese yardımcı olmak isteyen, imkânları ölçüsünde yardım eden bir ağabeyimizdir.

1990-91-92-93 Yıllarında Azerbaycan’ın çetin günlerinde elinden gelen her türlü imkânı seferber ederdi. Belediye Başkanı Ali Ağrı’da Nahcivan’a özel ilgi ve alaka gösterir, belediyenin tüm imkânları ile Nahcivan’a yardımcı olmaya çalışırdı. Iğdır’da bu işe gönüllü olan, hiçbir karşılık beklemeden yardım çabası içerisinde olan Iğdırlılar, sonra ki yıllarda birkaç istisna hariç bilinçli bir elle Nahcivan ve Azerbaycan’dan uzaklaştırıldılar. Erdal Bagane’de aslında buraya dikkat çekmek istiyor. Biz yakındık, biz sizinleydik, ne oldu da biz uzaklaştırıldık, uzakta olanlar, hatta Ermeni yandaşları yakın oldu.

Azerbaycan Diasporası bu noktada devreye girmesi gereken önemli bir kurum olmasına rağmen, Azerbaycan’ı dış dünyada bırakın temsil etmeyi, dostlarının yitirilmesine bile vesile olan bir bakanlık haline gelmiştir.

Diasporanın sadece adı var, ama kendisi yoktur. Diaspora sadece ayrılan bütçeyi nasıl harcarım, nasıl iç ederim derdinde olan bir kuruluş olduğu için, dış dünyada dost kim düşman kim umurunda bile değildir.

Ermeni Diasporasına karşı kurulmuş olan Azerbaycan Diasporası zafiyet dolu olduğundan, etkinlik bakımından Ermeni Diasporasının çeyreği kadar etkili değildir.

Bu yazdıklarım hoşlarına gitmeyecek biliyorum, ama gerçek bu, bu gerçeği gördükleri halde hiçbir adımın atılmaması da küskünler ordusunu çoğaltmaktadır.

Sayın Bagane,  sizleri anlıyorum.  Duygularınıza tercüman olabildim mi bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey şu dur ki, vefa birilerine göre İstanbul’da bir semdin adı olsa da, biz vefamızdan ödün vermeyeceğiz.

Əlaqəli məqalələr

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button