Türkiye ne zaman büyük olacak?

Türkiye ne zaman büyük olacak?

xural.com saytının baş redaktoru Əvəz Zeynallının Türkiyənin “Özgür Sayfa” saytında yayımlanan köşə yazısını olduğu kimi, Oxucularımıza təqdim edirik.  

  

Hiçbir milliyetçilik anlayışı, hiçbir devletçilik düşüncesi, hiçbir kutsal bildiğimiz değer insan hak ve özgürlüklerinden daha kutsal değildir.
Devletler üzerinde hükmettikleri toprak ve arazi parçaları ile büyük olmuyorlar. Çağımızın gerekleri değişti. Şimdi tanklarla,toplarla, büyük çaplı silahlarla savaşlar yürütmeye gerek yoktur. Şimdi insanları toplu halde savaş meydanlarına sürmeye de gerek yok. Çağ, insan hak ve özgürlükleri çağıdır…
Dikkatle bakılırsa, çağımızın en büyük sıkıntısı insan hak ve özgürlükleridir. Artık devletlere bu sebeple baskı yapıyorlar. Uluslararası kuruluşlar devletleri buna istinaden bazı müeyyidelerle tehdit ediyorlar.
Artık zaman insan hak ve özgürlüklerinin zamanıdır. Bunu bilmeyen insan çağa ayak uyduramıyor, bunu anlamayan devlet çağın gereksinimlerini bilmiyor demektir.
Hiçbir milliyetçilik anlayışı, hiçbir devletçilik düşüncesi, hiçbir kutsal bildiğimiz değer; insan hak ve özgürlüklerinden daha kutsal değildir. Çağın yeni milliyetçilik anlayışı da, çağın kutsal devlet yakınmaları da insan hak ve özgürlükleridir. Öyle bilmeli, öyle hareket etmeliyiz.
Özellikle Türk milliyetçileri için – genel anlamda – Türkiye devleti için insan hak ve özgürlükleri hayatımızın vazgeçilmez unsuruna çevrilmeli, “olmazsa olmaz” nitelik arz etmelidir.
İster Avrupa Birliği olsun, isterse ABD. Bugün bu güçler yalnızca o sebepten büyük değiller ki, arazileri büyüktür, sanayi ve ekonomileri örnek ve gelişmiştir. Hayır, onun için büyüktürler ki, insanın en kutsal nesnelerini – hak ve özgürlükleri temel yasa olarak hayatlarının vazgeçilmez ögesine dönüştürebildiler. Bugün dünyanın en önemli savaşı hak ve özgürlükler uğruna yaşanmaktadır. “İstisnalar kaideyi bozmaz” tabii ki, bazı çatlak sesler olabilir, ama gerçeklik değişmeyecek.
Günümüzde ABD ve Avrupa Birliğinden bağımsız olarak Almanya’nın özellikle hak ve özgürlükler konusunda titizleşmesi de Almanya’nın küresel güç olma yolundaki hamlesidir. Almanya İkinci Cihan Harbinden bu yana dünyada söz sahibi olmak yolunda çaba sarf etmektedir ve yaşadığımız bu asırda bunun gerçekleşmesinin şahidi olacağız. İlginçtir ki, ne Doğu ülkeleri, ne de Uzak Doğunun büyük devletleri bu sırada yoklar. İster Japonya, isterse Çin. Demek ki, küresel veya bölgesel güç olmak da ne Japonya’nın, ne de Çin’in amacı değil.
Türkiye içinde diktatöryal mücadele yürütürken, bir Erdoğan belası ile baş başayken, insan hak ve özgürlükleri konusu unutulmuş gibidir. Türkiye küresel güç olacaksa, hiç değilse bölgesel güç olma yönünde adım atma düşüncesi varsa, insan hak ve özgürlüklerini esas dış siyaset unsurlarından birine dönüştürmelidir. Türkiye büyümek ve bölgenin esas güçlerinden biri olmak isteyecekse, mutlaka insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmalı, hiç olmasa Türk ve İslam dünyasının beklentilerini karşılamalıdır.
Türkiye her açıdan büyük olabilir. Ekonomisi dünyanın 17 büyük devletinin sırasına çıkabilir, bir turizm cenneti olabilir, dünyanın ve bölgenin önemli unsuru olarak kabul edilebilir, ama daha büyük ve daha saygın olmak için mutlaka hak ve özgürlüklere önem vermeli, Türk Cumhuriyetlerinin umudu olmalıdır. Bizi, uluslararası güçler olduğu gibi, Türkiye de savunmalı, Azerbaycan hükümetine öz sözünü demelidir.
Azerbaycan’da 100-e kadar düşünce suçlusu var. Ülkenin en değerli ve vicdan sahibi  adamları sahte iddianamelerle, türlü çeşitli iftiralarla içeri atılmışlar. Ne Türkiye’den devlet olarak, ne de partilerden çıt yok. Siz hangi Azerbaycan’dan yanasınız? Özgür, demokratik, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösteren Azerbaycan’dan mı, yoksa Stalin sisteminin uğursuz torunu olacak Azerbaycan’dan mı?!
Türkiye büyüyecekse insan hak ve özgürlüklerine saygı göstererek büyüyecek.
Siyasi partiler de aynen. Yanı başında olup bitenlere ilgisiz kalan CHP, MHP Türkiye’nin başına gelseler ne olur… Temel zihniyet değişmedikçe…
Biz yine de senin sesini duymak istiyoruz, Türkiye!

Büyü…

 

Əlaqəli məqalələr

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button