ALLAHIN ADALETİNİ İSTİYOR…

Prof. Dr. Yahya Taşdelen

ANKARA

Burada, yani Ankarada meşhur ATATÜRK HEYKELİNİN altında ulus meydanında, sabahın erken saatlarinda elinde bir büyük yazile bağıra-bağıra nefesi kesilmişti. Önceleri tek başına idi, bir az sonra kar topu gibi halk etrafa toplanmaya başladı. Bu soğuklarda yavaş-yavaş üstünü başını soyunarak etrafa tullamağa başladı. Bağırıyordu-çığırıyordu: “Allahın adaletini istiyorum, Allahın varlığını istiyorum, Allah var ise, zalimlere cezasını versin, Allah varsa bu hükümete hakimiyetini göstersin”.

Durum deyişmişti, toplanan halk mitinq yapmaya başladı ve hep birden, aynı ağızdan, aynı tempo ile, “insan gibi yaşamak istiyoruz, ekmek istiyoruz, iş itiyoruz, insanlık istiyoruz, merhamet istiyoruz”-dediler.
Bu bağırıp-çağıranların arasında küçük çocuklarile beraber, perişan haldeki, yaşlı, genç kadın kız ve hatta şehit anaları ve türk ordusunun kahraman paşalarının aileleri de var idi. Bunlara da SESSİZ ÇIĞLIK TOPLUMUNU temsil ediyorlardı.
Yanımdaki heyecanlı mağdur bir kadın, “amca sen niye bağırmıyorsun” – diye beni ittiham etti. Ben de, zavallı ve iktidarın kahrına uğramış kadına dedim ki, ben AZERBAYCANLIYIM. O zaman dedi ki, “amca sizin oralarda bol-bol iş, çörek varsa oraya gelelim, belki orada Allahın adaletini buluruz” – diye yana-yakıla dert yanıyordu. Bu şeraitte ben kendi durumumuza yanayımmı, yoksa onun aldatılmışlığınamı?..
O zavallı isyankar kadın bilmiyordu ki Azerbaycan dünyanın en karanlık dönemini, faşizan ve polis devletinin demir yumruğu altında inlediyini… Ve o kadın bilmiyordu ki, Azerbaycanda adalet, kanun, hukuk ve toplumsal vicdan ve siyasal ahlakın iflas ettiyini…
O, Azerbaycanın beynelhak mafiya şirketlerile, siyasal hırsızlar tarafından pay edildiyini bilmiyordu, Azerbaycanda faşistler hegemonisinin olduğunu bilmiyordu. Halkın anayasal haklarının
prezidentin iki dudağı arasında olduğunu, kadınların küçelerde süpütgeçi olduğunu, halkın bir kısmının yurt dışında mülteci-sığınmacı olduğunu, kadıları aç bırakarak fahişeliye teşvik edildiyini o zavallı türk adamı bilmityordu.
Azerbaycanda halkın büyük bir kısmının ebedi uykuya dalmış olduğunu, ne o, ne de imdat diye bağıran adam bilmiyordu.