“AZERBAYCANI SEVMİYORUM ARTIK” – DEDİ…
Prof. Dr.Yahya Taşdelen
ANKARA
Beni kendisine çok yakın gördüyü için ve güvendiyinden olsa gerektirki, yana-yakıla hem anlatıyor ve hem de üzüntülerini belirtiyordu. Ülkemizi ilk defa büyük bir aşkla, sonsuz bir sevda ile ziyaret etmeyi istemişti. Babalarından ve yaşlı akrabalarından bir tarihi efsane gibi dinlemişti.
Azerbaycan kökenli bu dostum, ülkemizin tarihini, edebiyyatını ve güzel sanatlarını yerinde görmek ve de hayranı olduğu musikimizi yerinde dinlemek istiyordu. Bu arkadaşım ticaret ile uğraşıyordu amma, Azerbaycana iş yapmak,para kazanmak için gitmemişti. Önemli bir beş yıldızlı otelde kalmıştı.otelden memnundu,ama daha o andan itibaren sıkıntıları ve ızdırabı artmıştı. Otel yardımcılarından ve hizmetlilerinden iltifat üzerine iltifat görmüştü. Ancak ne var ki, bu güzel hizmetler karşısında şöyle demişler.
Siz Türkiyede çok para kazanıyorsunuz,bizim buradaki halimizi görüyorsunuz, PETROL var, GAZ VAR amma halkımızı yüzde sekseni benim gibi açtırlar. İşte onun için sizlerden BAHŞİŞ almaktan utanmıyoruz.
Bu dostum, bu sözler üzerine hayretler içerisinde kalmış, o hizmetli kimseye yüz dolar bahşiş vermiş. Vatanımızın bu namuslu insanı, bu genç iş adamının elini defalarca öpmüş ve hüngür hüngür ağlamış. İşte bizler bu zengin ülkede böyle fakir insanlar olarak SEFİLLERİ oynamaktayız demiş… Dostum arkadaşım diyorki, taksiye biniyorum açıkça rüşvet istiyorlar,gazinoya gidiyorum rüşvet istiyorlar, restorana gidiyorum rüşvet istiyorllar,yatıyorum rüşvet istiyorlar, kalkıyorum rüşvet istiyorlar. Bu efsaneler ülkesi güzel azerbaycan neden böyle perişan sürüngen hale düşmüş, bir türlü aklım almıyor.
Sonuçta, bir siyasetçi arkadaşım dedi ki, bizim ülkemizde kesinlikle HÜRRİYET ve DEMOKRASİ YOKTUR VE MİLLİ GELİRİMİZ BAŞTA CUMHURBAŞKANI OLMAK ÜZERE, MUAYYEN BİR ZÜMRE ÇALIYOR VE YURT DIŞINA KAÇIRIYORLAR, onun için halkımız,sovyet döneminden daha perişandırlar ve onun için rüşvete göz yumuyorlar. “YANİ BALIK BAŞTAN KOKAR”, dedi.
