Bu, ne cehalettir?!

yahyaProf.Dr.Yəhya Daşdələn

Ankara

Məxsusi olaraq “Xural” qəzeti üçün

Bu bir milli vicdansızlıktır…

Benim zor anladığım bir sıkıntım var ise, o da şudur. Yüz yıllardır halkımızın kültürü ile, irfanıyle, sanatiyle, musikisiyle ve folklorile ve de yüksek medeniyetile övünüp dururuz. Hatta kahramanlığı ve cengaverliği de ayrı bir övünme payımızdır. Ama ne var ki, demokrasi, hukuk, adalet, hürriyet ve cumhuriyet gibi kutsal kazanımlarımız kısa zamanda hemen unututulup gidiyor. Bu uzun yıllarda elde ettiyimiz polikültürümüz kaybolunca, yıllar yıllar deyil, asırlar boyunca çok zor elde ediliyor. Vahşi kapitalizmin kölesi olan insanların cehaleti altında inliyen halkımız, milli deyerleri, milli şahsiyeti ve milli itibarını unutmuş ve gününü gün etme sevdasına düşmüştür… Bu şahsiyetsiz hayat tarzı ülkemizi içten içe kemirmektedir. Eylence ve sefahat alemi halkımızı ve bizi idare eden aciz insanları öylesine büyülemiş ki, adeta morfinomon yapmış, dünyanın en tatlı derin uykususuna sokmuş. Var da eylence, yok ta eylence… Böyle bir ortamda milletlerarası siyasi, iktisadi ve sosyal hayatın devamını temin edebilmek şerefinden mahrum oluyoruz. Materyalizmin Azerbaycana pompaladığı uyutucu ve narkoza sokucu olimpiyat erozyonu ayrı bir dert, ayrı bir yaradır. Dünyaya açılmıyalım diyenmi var? Unutmamak lazımdır ki, kendi halkı sefalet içinde iken, böylesine gülünç aşırı masraf, komedyadan başka bir şey olmuyor. Bu bir milli vicdansızlıktır… Örnek olarak hiç gereyi yokken 20 katrilyona kanunsuz ve kaçak olarak cumhurbaşkanlığı sarayı yaptırmak Türkiyeyi nasıl dünyaya rezil etti ise, olimpiyat sevdası da Azerbaycanı rezil etmiştir. Azerbaycandaki halkımız Türkiyeyi örnek alarak artık o derin uykudan uyanmalıdır…

Əlaqəli məqalələr

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button