Hasta Şark!..

cahitkilicCahit Kılıç

cahitkilic@haberx.com

Azerbaycanlı şair, merhum Baba Pünhan,

“Mağrur görünse de o can üstedir
Bakü’nün derdi var; Bakü hastadır!”

Diyorken, zannetmeyiniz ki sadece Bakü’yü kastediyor.  Hasta olan, bütün azametiyle mağrur görünen Şark’tır…

Müzmindir hastalığı; ihtirasın pençesindedir…

Zordur Garp ile mukayesesi; tahayyülünüzü zorlar…

Akif merhum, Garp için “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”derken, “Şark’ın bütün keskin dişleri yerli yerindedir, önce etrafındakileri tike tike doğrar” mı demek istedi acep!

Garp, insanı eğitirken; Şark, eğitilmiş insanı öğüten değirmen değil midir?!

Garp, aydınlarını baş tacı etti; onların düşünceleriyle aydınlandı…

Şark, münevveriyle tenevvür etmek yerine, Nesimî’sinin derisini yüzdü,Mansur’unu dârâ çekti…

Koskoca Mevlana’dan çıkarılan “Şama pervane” gibi dönmek! Başka?

Garp’ın Emile Zola’sı, Teğmen Dreyfus’u taş zindanlardan aydınlığa çıkarırken…

Şark’ta “Suçluyorum!” diye yazmaya cesaret edecek bir babayiğit çıksa, önce onu asarlar!

Garp’ın en tepedeki adamı, en sert muhalifi için “Sartre Fransa’dır”diyebiliyorken…

Şark’ın Bahtiyar Vahapzade’si, iki ay boyunca her gün telefon etmesine rağmen iç işleri bakanı İskender Hamidov’a ulaşamıyor…

Hazindir… İçler acısıdır… Utanç vericidir…

(Şairin bu konudaki mektubu, tarih için bir ibret vesikasıdır… Merak edenler buyursun buradan okusunlar: Tıklayınız… https://www.xural.com/?p=20233 )

Garp, “Aydınlanma Çağı”nı beş asır önce başlatmış ve başarıya ulaşmıştır. Dini silah olarak kullanan “sözde din adamları”nı izole etmiş, bireyle Allah arasındaki ilâhî bağı, bireyin iradesine bırakmayı başarmış ve din sömürücülüğünün önünü kesmiştir!

Şark, zifiri karanlıkta nadas içinde iğne aramaya devam ediyor. Ara sıra fener tutmaya çalışanları da öz elleriyle boğuyor… Sorun bakalım Ali Şeriati’yi kaç kişi tanıyor?!

Garp, bıçağı neşter edip insan hayatı kurtarmak için organ naklinde dahi kullanırken…

Şark, din adına çıkardığı El Kaide, IŞİD, En Nusra, Boko Haram gibi terör örgütleri vasıtasıyla o bıçakla kafa kesiyor…

Garp, tarihten ders çıkarıyor. Geleceğini, geçmişin tecrübeleri ışığı altında sağlam temeller üstüne inşa ediyor…

Şark, tarihi tekerrür ettirsin diye adeta misyon edinmiş bir görünüm sergiliyor. Bugünü dünden, dünü bir önceki günden beter!

Garp, hukukun üstünlüğünü ilke edinmiş… Hiç kimse kanunlardan muaf tutulamaz. En alttaki bireyle en üstteki devlet yöneticisi aynı haklara sahiptir. Makam, mevki sahiplerinin hiçbir imtiyazı yoktur!

Şark… Al gözüm son beş yıllık Türkiye’yi seyreyle… Arife tarif ne gerek!

Garp, çalışıyor, didiniyor, üretiyor, satıyor… Böyle olunca da insanları huzur ve refah içinde yaşıyor. Ölüsünün de kıymeti var, dirisinin de…

Şark, yatıyor, kalkınca çalıyor, çalınca niye çaldın diyeni içeri dolduruyor… Daha ne olsun!

Sonra da…

Ben de dâhil…

Oturup kalkıp bağırıyoruz:

Emperyalist Batı…

Sömürücü Batı…

Kahpe Batı…

Kalleş Batı…

Eli kanlı Batı…

Silah tüccarı Batı…

Her kör satıcının bir kör alıcısı olurmuş… Biraz da ona bakalım…

Yoksa Batı hayranı değilim…

Her ne kadar Doğu’da zelil edilmiş olsam da…

Əlaqəli məqalələr

Bir cavab yazın

Sizin e-poçt ünvanınız dərc edilməyəcəkdir. Gərəkli sahələr * ilə işarələnmişdir

Back to top button