SİZDE İNSAF YOKSA, VİCDANDAMI YOKTUR…

Prof. Dr. Yahya Taşdelen

ANKARA 

Dünyanın en zor özelliyi, hayatta adam olmaktır. Ama bir diyer hususta, siyaset-yani politika yapmak, her baba iyitin yapacağı ve namusu ile topluma hizmet etmek kolay bir marifet ve maharet deyildir. Adam var, adam gibidir. Adam var insanlığın yüz karasıdır. Vatan görevi yapacağım diye, ağzına gözüne bulaştırır dururlar. Geçen gün, ulu önder M.E. Resulzadenin doğumunun  130-cu yıllığını Ankarada kutladık. 

Başımıza gelenleri hatırladıkça ıxdırap duymaktayım. Bu kutsal merasim için Azerbaycandan da bazı kendini bilmez, siyaset hastası, öz propoqandasını yapan garibe iki şahsiyet, toplantını kutsallığını unutarak, peşeleri olan ve şahsiyet kırıcı propoqanda yaptılar. Ganire Paşayeva  ve Sabir Rüstemhanlı, bu iki millet vekili dahilde ve hariçte siyasi  erozyon yaratan kimselerdir. Azerbaycan en kritik siyasal günlerini yaşamaktadır. Geçenlerde, insaf vicdanın yarısıdır. Makalemde yazmıştım. Dışarıya bir sebeple çıkmış bulunan vatandaşlarımız zaten ülkemizin akla gele-miyecek ahlakdışı propoqandayı yapmaktadırlar. İşte bunlar Vatan hayinidirler. Bunun adınada siyasi erozyon denilmektedir. Aslında, kendileri korkınç bir erozyona uğramış kimseleri, harice delege-nümayende olarak göndermek, siyasi hatanın onarılması güç politik zavallılıktır.
Azerbaycanda adam kalmamış gibi, gösteriş hastası, sıfırıncı kilometredeki kabiliyetsiz insanları harice delege olarak gönderiyorlar. Hariçte boşu-boşuna boy göstermek ve ağzında sakkız çiyniyen makiyaj hastaları devleti itibarını devamlı kırmaktadırlar. Ganire Paşeyeva ve Sabir Rüstemhanlı şahsiyet ve siyasal kültürlerile, negatif lobi faaliyetlerile tanınmış  siyaset hastaloğının kronik enstürümanlarıdır. Bunları, devletin sosyal parazitleri olarak zaten halkımız kabullenmiş bulunmaktadır. Bunlar, ne hazindir ki, M.E.Resulzadenin  anadan olmasını 130-cu illiyi için Ankaraya gelerek, göstermelik olarak, anı mezarın başında, her ikisi de kendi propoqandalarını yaparak gülünç bir konuşma yaptılar ve sonra da elçiliye giderek orada mecut iktidarın borazanını öttürmeye devam ettiler. Bari orada halva-helva çalıp paylasalardı.

SON SÖZ:Bir tiyatro defalarca seyredilmezki!