Matbuatla siyasi mücadele
Prof.Dr.Yahya Daşdələn
Dünyanın her yerinde ve her devirde, matbuatla, adaletle ve üniversite ile siyasi ve duygusal mücadele daima hüsranla sonuçlanmıştır. En yakın örneyi, Osmanlı devletinin dahilde ve hariçte hezimete uğraması, matbuat üzerindeki baskı ve kontrol ile sansür zihniyetinin ön plana alınması olmuştur. Osmanlıda aydınların ve halkın düşünce özgürlüyüne bile engel koymaya çalışmak, siyasi SANSÜRÜ İDEOLOJİ HALİNE getirmiştirr. BU MATBUAT SANSÜRÜ nice padişahların ve devlet adamlarının kellesini götürmüş ve sui-kastlar olmuştur. Matbuatta sansür, iktidarların müsbet iradelerini yok seviyesine düşürmüştür. DİKTATORYAL idarelerde halk üzerindeki baskı, bir nevi toplum sansürlemesi olmuştur. FRANSIZ, KÜBA, ŞİLİ, MISIR ÇEVRİLİŞLERİ hep halk üzerindeki baskının inkarı ve matbuattaki sansür ile olmuştur. Türkiyede 1960, 1971, 1980 ihtilallerinin tabanında matbuatta sansür ve adaletteki dejenerasyonlar yer almıştır. Bugün Azerbaycanda akılsızca matbuat sansürü ve halk üzerindeki menfi adalet baskısı, ülkemizi haklı olarak ÇEVRİLİŞİN EŞİYİNE GETİRMİŞTİR… AZERBAYCAN-da dünyadan habersizce yapılan yanlış siyasetin asıl sebebi, PREZİDENTİN DONDURULMUŞ İSKELET HALİNE getirilmesi ve SİYASİ GÜCÜNÜ ÜÇ-BEŞ ADAMIN ELİNE KAPTIRMASI VE HATTA RASPUTİN RAMİZ MEHTİYEVİN, NAZIRLAR KABİNETİNİN VE PARLAMENTONUN ÜZERİNE ÇIKARILMASI, FELAKETİN KAPISINI ÇALMAKTADIR. Bir mumya haline getirilen nazırlar kabineti ile ARŞAK PALABIYIKYANIN ordusu pozisyonuna düşürülen parlamento, kukla haline getirilerek siyasi sansürün olduğunun farkında bile deyillerdir. Bu prezident aparatında AMORF RAMİZ MEHTİYEV ve dalkavuk-yaltakçı ekibi olduğu müddetçe, ülkemiz kronik rezaletlerden kurtulamıyacaktır.
“Xural” qəzeti,
il 9, sayı: 045 (453), 28 sentyabr 2011
